-
1 minnet duymak
счита́ть себя́ обя́занным перед кем -
2 minnet duymak
шIу къыбдэхъуным шIоигъон -
3 minnet
minnet altında kalmamak sich erkenntlich zeigen;-den dolayı minnet duymak sich verbunden fühlen (wegen G);minnet etmek fig einen Kotau machen -
4 minnet
-
5 şükretmek
şükretmek, şükreylemekvi vi1) ( Tanrı'ya) danksagen2) ( minnet duymak)birine \şükretmek jdm Dank schulden -
6 Dank
kein pl şükür, teşekkürler pl;besten \Dank! çok teşekkürler!;zum \Dank für...... için teşekkür olarak;jdm \Dank schulden birine minnettar kalmak, birine minnet duymak, birine şükretmek;ich bin Ihnen zu \Dank verpflichtet size minnettarım;Gott sei \Dank! Tanrı'ya şükür!, hamdolsun! -
7 verpflichten
verpflichten*I vt1) yükümlendirmek, mecbur tutmak;verpflichtet sein, etw zu tun bir şey yapmakla yükümlü olmak;ich bin ihm sehr verpflichtet ona çok minnettarım;ich bin Ihnen sehr zu Dank verpflichtet size çok müteşekkirim;ich bin zum Schweigen/Sprechen verpflichtet susmak/konuşmak mecburiyetimdeyim [o zorundayım]II vrsich \verpflichten taahhüt etmek (zu -i), üstlenmek (zu -i); ( versprechen) söz vermek (zu -e); ( Sportler) mukavele yapmak;sich jdm verpflichtet fühlen birine minnet duymak, birine minnettar kalmak -
8 lay it on thick
övmek, göklere çikarmak, minnet duymak
См. также в других словарях:
minnet duymak — birinin iyiliğine karşı kendini ona borçlu saymak Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
minnet — is., Ar. minnet 1) Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı. H. Taner 2) Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vicdan azabı çekmek (veya duymak) — istenilmeden veya bilinçsizce yapılan kötü bir işten dolayı üzülmek, pişmanlık duymak Gözlerinde minnet yaşlarıyla yüzüme baktıkça vicdan azabına benzer bir şey duyuyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
şükretmek — e, der, Ar. şukr + T. etmek 1) Tanrı ya minnet duygusunu sunmak, şükreylemek Bu fırsatı sana bahşettiğinden dolayı Allah a şükret! P. Safa 2) Bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük